“Balıkesir’de Gençler Evlenmek Değil, Ayakta Kalmak İçin Çabalıyor”

Durmaz, Balıkesirli gençlerin de Türkiye genelinde olduğu gibi ağır ekonomik yükler altında ezildiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bir gelinlik veya damatlık ortalama bir emekli maaşı kadar. Ev eşyaları ve temel ihtiyaçlar ise 500 bin lirayı aşmış durumda. Düğün masrafı en az 400 bin lirayı buluyor. Yani asgari ücretli bir genç, hiç harcamadan 45 ay boyunca çalışmak zorunda ki evlenebilsin. Bu tablo vicdanları sızlatmaktadır. Gençlerimizin hayallerine ekonomik engeller değil, umutlar eşlik etmelidir.”
Durmaz, günümüzde düğünlerin mutluluğun değil, borcun başlangıcı hâline geldiğini belirterek, “Eskiden ev kurmak bir başlangıçtı, şimdi ise gençler borçla evlenip borçla yaşıyor” ifadelerini kullandı.

“Sayın Bakan’ın Sözleri Gerçeklikten Kopuk: Gençler Seviyor Ama Evlenemiyor”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın “Seviyorsan, git evlen” açıklamasına değinen Abdulkadir Durmaz, bu söylemin ekonomik tabloyu görmezden gelen bir tutum olduğunu ifade etti:
“Gençlerimiz elbette seviyor ama evlenemiyor. Çünkü önlerinde devasa bir geçim sıkıntısı, barınma krizi, yüksek enflasyon ve işsizlik gerçeği var. 150 bin TL’lik evlilik desteği enflasyon karşısında erimiş, yetersiz kalmıştır. Üstelik bu destek herkesi kapsamıyor. Sorun sistematik, çözüm ise bütüncül politikalarla mümkün olabilir.”

Mahmut Arıkan’ın TBMM kürsüsüne gelinlik ve damatlık giydirilmiş mankenlerle çıkmasını anlamlı bir siyasi duruş olarak değerlendiren Durmaz, “O vitrin mankenleri, Türkiye’nin her ilinde olduğu gibi Balıkesir’de de gençlerin kurulamayan hayallerini sembolize ediyor. Bu sadece bir protesto değil, aynı zamanda milletin vicdanına seslenen bir uyarıdır” dedi.

“Yargı Eşitlik Üzerine Kurulmadıkça Adalet Tesisi Mümkün Değildir”

Durmaz, açıklamasının devamında adalet sisteminde yaşanan çifte standardı eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün bir belediye başkanının muhalefette olup olmaması, yargı süreçlerinin hızını ve yönünü belirliyor. Elazığ Belediyesi’ne 539 milyon liralık araç kiralandığı belgelerle sabitken, neden hiçbir adli işlem başlatılmıyor? Adalet, kişiye göre değil, hakka göre tecelli etmelidir.”
Durmaz, suçun partisine göre tanımlandığı bir düzende toplumsal güvenin sarsılacağını, hukuk devletinin temelinin çökeceğini ifade etti.

“Seçmenin İradesi Yok Sayılıyorsa, Sandığın Meşruiyeti Tartışılır Hâle Gelir”

Seçilmiş kişilerin keyfi şekilde görevden alınmasının, halkın iradesine doğrudan müdahale olduğunu vurgulayan Durmaz, “Seçimle gelenlerin idari tasarruflarla uzaklaştırıldığı bir ortamda seçmenin oyunun anlamı kalmaz. Bu durum yalnızca muhalefeti değil, demokrasinin kendisini hedef almaktadır” dedi.

Açıklamasının sonunda kararlı bir mesaj veren Abdulkadir Durmaz, şunları kaydetti:
“Sayın Genel Başkanımız Mahmut Arıkan’ın da ifade ettiği gibi; Türkiye ayakkabı kutularına da, baklava kutularına da mahkûm değildir. Biz Saadet Partisi olarak Balıkesir’den haykırıyoruz: Bu düzeni gençlerle, adaletle, liyakatle ve ahlakla değiştireceğiz. Gençlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu ülke herkesin onuruyla yaşayabileceği bir vatan olacaktır.”