![]() |
Tweet |
Erenkara, Diyarbakır’da yaşanan ekonomik zorlukların toplumsal dayanışmayı bile zorladığını ifade ederek, “Bir şehir düşünün; bereketli topraklara sahip ama çiftçi üretimden uzak, gençler işsiz, esnaf borçlu. Halk, yoksulluğa değil, umutsuzluğa yenik düşüyor. İşte biz bu düzeni değiştirmek için varız” ifadelerini kullandı.
“Yoksulluğu Yönetmek Değil, Onu Kaynağında Bitirmek Gerekiyor”
Abdullah Erenkara, hükümetin uyguladığı politikaların yoksulluğu azaltmak yerine kalıcı hale getirdiğini vurguladı:
“Yardım paketleriyle övünmek bir başarı değil, çaresizliğin itirafıdır. Yoksulluğu yöneten değil, ortadan kaldıran bir devlet olmalıyız. Biz, İYİ Parti olarak vatandaşın onuruyla yaşamasını sağlayacak üretim temelli bir ekonomik sistem öneriyoruz. Diyarbakır’ın potansiyeli, ülkenin kalkınmasının anahtarıdır ama bu potansiyel yanlış politikalarla köreltiliyor.”
“Enflasyonun Suçlusu Halk Değil, Yanlış Ekonomi Tercihleridir”
Erenkara, hükümetin “yastık altı altın” çıkışlarını da sert bir dille eleştirerek şöyle konuştu:
“Vatandaşın üç-beş gram altınını hedef göstermek, ekonomik sorumluluktan kaçmaktır. İnsanlar, sisteme güvenmedikleri için birikimlerini korumaya çalışıyor. Enflasyonu doğuran, halkın tasarrufu değil; üretimden uzak, plansız ve israf dolu bir ekonomi anlayışıdır. Yoksulluğu bitirmek için önce israfı bitirmek gerekir.”
“Yoksullukla Mücadele, Siyasetin Değil Vicdanın İşidir”
İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Erenkara, açıklamasının sonunda yoksulluğun artık bir istatistik değil, bir insanlık meselesi haline geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Bir ülkede çocuk okula aç gidiyorsa, o devlet kalkınmış sayılmaz. Bir emekli, bir ayın sonunu getiremiyorsa, o ülke zengin değildir. Biz, vatandaşın cebine değil, kalbine dokunan bir Türkiye hayal ediyoruz. Yoksulluğu konuşmaktan utanmayacağız, ama onu bitirmeden de susmayacağız.”