![]() |
Tweet |
Ana Yol Partisi Genel Başkanı Ali Karakurt, son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan siyasi tartışmaları değerlendirdi. Karakurt, “Yasaklara da yargıdaki keyfiyete de karşıyız ama devletin kurumsal itibarını zedeleyecek sözlerden ve eylemlerden herkes uzak durmak zorundadır” uyarısında bulundu.
DEVLET CİDDİYETİNE YAKIŞMAYAN AÇIKLAMALAR ZARAR VERİYOR
Ekrem İmamoğlu’nun, “Yarın tapularınıza da el koyabilirler” şeklindeki açıklamasını eleştiren Karakurt, bu tür beyanların Türkiye ekonomisine ciddi zarar verdiğini söyledi. “Devlet adamı olmak, aynı zamanda sorumluluk bilincini taşımayı gerektirir. Böyle bir açıklama, yabancı yatırımcıda güvensizlik yaratır. Sadece bir haftada yaşananlar ülkemize 25 milyar dolarlık ekonomik kayıp getirdi” diyen Karakurt, siyasilerin her kelimesinin ülke menfaati açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“MÜCADELE VERİLİR, HAK ARANIR AMA DEVLETE ZARAR VERİLMEZ”
Masumiyet ilkesine vurgu yapan Ali Karakurt, “İmamoğlu henüz hüküm giymemiştir, dolayısıyla masumiyet karinesine sahiptir. Ancak süreçle ilgili mücadele ederken kullanılan üslup, devleti yıpratacak noktaya gelirse, bu artık bir kişisel dava olmaktan çıkar; topluma, devlete ve ekonomiye mal olur. Bunu kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.
GENEL SİYASETE YÖNELMEK İSTEYEN BELEDİYE YÖNETİMİNİ BIRAKMALI
İstanbul halkının belediye başkanından hizmet beklediğini söyleyen Karakurt, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’dır. 16 milyon insan ona hizmet için yetki verdi. Eğer genel siyasete yönelmek istiyorsa bu da saygı duyulacak bir tercihtir. Ancak iki görevi birden yürütmek iddia değil, kaos üretir. İstanbul halkının beklentisi açık ve nettir: Hizmet.”
“ÜLKEYİ YIPRATARAK MUHALEFET YAPILMAZ”
Ana Yol Partisi Genel Başkanı Ali Karakurt açıklamasını şöyle tamamladı:
“Türkiye yıllardır ekonomik olarak kırılgan bir yapıda. Bu ortamda muhalefet de iktidar da her adımını ülkenin çıkarını gözeterek atmalıdır. Devlet kurumlarına güveni sarsmak, Türkiye’yi yatırım yapılmaz ülke konumuna iter. Ana Yol Partisi olarak biz, her türlü yasakçılığın karşısındayız ancak devleti yıpratan bir dilin de karşısında durmaktan asla çekinmeyiz.”