|
Tweet |
EMEKLİ OTELLERİNDE YAŞANANLAR TÜRKİYE’NİN AYNASIDIR
Ekonomik krizin geldiği noktayı somut bir örnekle anlatan Eşin, Ankara Ulus’ta bazı otellerde yaşanan tabloya dikkat çekti. Yalnız yaşayan ve kira ödeyemeyen emeklilerin, aynı odada sekiz-on kişinin kaldığı, tuvaleti ve banyosu ortak kullanılan mekânlarda yaşamaya mecbur bırakıldığını belirten Eşin, “Bu çok acı bir manzaradır. Gelişmiş ülkelerde insanlar emekli maaşıyla dünya turu yaparken, bizim emeklimiz bir evin kirasını dahi ödeyemiyor” dedi.
ASGARİ ÜCRET HAYAT PAHALILIĞI KARŞISINDA ERİYOR
Asgari ücretlinin durumunun da emeklilerden farklı olmadığını söyleyen Eşin, bugün asgari ücretle bir evin kirasının dahi zor karşılandığını vurguladı. “İnsanlar ne yiyecek, ne içecek, elektrik ve su parasını nasıl ödeyecek, çocuklarının mutfak masrafını nasıl karşılayacak?” sorularını yönelten Eşin, açlık sınırında yaşayan bir topluma ahlak, adalet ve erdem anlatılamayacağını ifade etti.
FAİZ EKONOMİNİN EN BÜYÜK BELASIDIR
Ekonomik krizin temel nedenlerinden birinin faiz politikaları olduğunu dile getiren Eşin, faizin üretimi ve istihdamı öldürdüğünü söyledi. Avrupa ülkelerinden örnek veren Eşin, “Onlar faizi helal-haram tartışmasından dolayı değil, ekonomik sonuçlarını bildikleri için düşük tutuyor. Almanya’da paranızı bankaya yatırdığınızda faiz kazanmazsınız, hatta eksik alırsınız. Bunun sebebi paranın üretime ve istihdama yönelmesini sağlamaktır” dedi.
KONTROLLÜ SERBEST PİYASA EKONOMİSİ ŞART
Dost Parti’nin ekonomi politikalarının net olduğunu vurgulayan Eşin, çözümün sürekli maaş artışı tartışmaları olmadığını belirtti. “Asgari ücrete zam yapıldığında, ürün ve hizmetlere zam daha o para cebe girmeden geliyor. Bu artık herkesin bildiği bir gerçek” diyen Eşin, kontrollü serbest piyasa ekonomisini savunduklarını söyledi.
Devletin denetleyici rolüne dikkat çeken Eşin, “Devlet fiyatlara doğrudan müdahale etmek yerine sınır koymalı. Bir ürünü belli bir kar oranına kadar vergisiz, üstüne çıktığında ağır vergilendirerek piyasayı dengelemeli. Böylece hem serbest piyasa korunur hem de fırsatçılık engellenir” ifadelerini kullandı.
SORUN MAAŞ DEĞİL, ALIM GÜCÜDÜR
Eşin, meselenin asgari ücretin ya da emekli maaşının kaç lira olduğu değil, bu parayla ne alınabildiği olduğunu belirterek, “Doğru denetim mekanizması kurulduğunda vatandaşın alım gücü kendiliğinden yükselir. Bunun için dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok” dedi.