![]() |
Tweet |
Görmez, enflasyon ve gelir adaletsizliğinin Türkiye’nin en yakıcı sorunları arasında yer aldığını vurgulayarak, “Bugün milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılayamaz halde. Gıda, barınma ve enerjiye erişim artık bir lüks haline geldi. Vatandaşın alım gücü tükenirken, yönetenler hâlâ istatistiklerle övünmeyi tercih ediyor. Bu tablo, gerçeği görmeyen bir anlayışın ürünüdür” ifadelerini kullandı.
“Yoksullukla Mücadele, Sloganla Değil, Politika ile Olur”
Gökhan Görmez, hükümetin yoksulluk karşısında geçici çözümler yerine kalıcı politikalar üretmesi gerektiğini belirtti:
“Bugün iktidar, yoksulluğu bir yönetim aracı haline getirmiş durumda. Yardımlar, sadakaya dönüşmüş; destekler, bağımlılık yaratır hale gelmiştir. Biz DEVA Partisi olarak, vatandaşın onuruyla yaşamasını sağlayacak üretim odaklı, sürdürülebilir bir ekonomik düzeni savunuyoruz. Yoksulluğu bitirmenin yolu, bilimsel ekonomi yönetimi ve adaletli gelir dağılımından geçer.”
“Yastık Altı Altın Değil, Kaybolan Güven Ekonomiyi Zayıflatıyor”
Görmez, son günlerde hükümetin “yastık altı altın” açıklamalarına da tepki gösterdi:
“Halkın yıllarca biriktirdiği birkaç gram altını ekonominin sorumlusu göstermek, çaresizliğin itirafıdır. İnsanlar birikimlerini sisteme değil, yastık altına koyuyorsa, bunun nedeni yönetim politikalarına duyulan güvensizliktir. Güveni tesis etmeden hiçbir ekonomi ayağa kalkamaz. Türkiye’nin ihtiyacı bahane değil, güven ve liyakat temelli bir yeniden yapılanmadır.”
“Yoksulluğu Normalleştiren Değil, Bitirmeyi Hedefleyen Bir Türkiye”
DEVA Partisi Manisa İl Başkanı Gökhan Görmez, açıklamasının sonunda yoksulluğun artık toplumda kanıksanır hale gelmesinin tehlikesine dikkat çekti:
“Bir ülkede insanlar çocuklarına süt almayı, evine et koymayı ‘hayal’ olarak görüyorsa, orada sadece ekonomi değil, vicdan da çökmüştür. Yoksulluğu normalleştiren bir toplum, geleceğini kaybeder. Biz DEVA Partisi olarak, sosyal adaletin sağlandığı, fırsat eşitliğinin garanti altına alındığı ve refahın paylaşıldığı bir Türkiye için çalışıyoruz. Çünkü biz inanıyoruz: Yoksulluk kader değil, yanlış yönetimin sonucudur.”