Ekonomik koşulların vatandaş üzerindeki baskısına dikkat çeken Yazıcı, “Bugün insanlar rakamlara değil kendi cüzdanına bakıyor. Giderlerin artması, gelirlerin erimesi toplumun en önemli gündemidir. Ekonomi masada değil, hayatın içinde ölçülür. Gerçekçi ve sürdürülebilir bir düzen kurulmadıkça rahatlama olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Siyasette samimiyet ve halkla doğrudan temasın önemine işaret eden Yazıcı, “Kapı çalmadan, vatandaşın gözünün içine bakmadan, derdi dinlemeden siyaset yapılamaz. Samimiyet, siyaset kurumunun ana sermayesidir. Milletle temas etmeden çözüm üretildiğini iddia etmek gerçekçi değildir.” şeklinde konuştu.
Aidiyet ve kimlik tartışmalarının ülkeye fayda sağlamadığını belirten Yazıcı, “Bizim siyaset anlayışımız ayrıştırmayı reddeder. 85 milyonu tek bir milletin evlatları olarak görüyoruz. Siyasetin görevi toplumu bölmek değil, birleştirmektir.” dedi.

Bütçe ve kaynak yönetimi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yazıcı, “Faiz yükü altında ezilen bir bütçe, refah üretemez. Kaynakların üretime, gençlere, bilime, teknolojiye ve sosyal adalete yöneldiği bir sistemle ülkemiz çok kısa sürede büyük bir sıçrama yapabilir.” ifadelerini kullandı.
A Parti’nin gelecek planlamasına değinen Yazıcı, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Yaklaşan Vizyon Kurultayı, Türkiye için ‘daha iyisi mümkündür’ iddiamızın güçlü bir ilanı olacak. Bu yürüyüş, milletimizin ortak geleceğini yeniden inşa etme kararlılığının ifadesidir.”