Kaya, “İslam coğrafyası bugün de işgallerle, katliamlarla, soykırımlarla karşı karşıya. Terör devleti İsrail ve uşağı ABD, Arz-ı Mevud hayalini gerçekleştirmek için saldırılarını artırıyor. Gazze’de binlerce masum öldürüldü, Yemen vuruluyor, Suriye’deki varlıklar yok ediliyor, son olarak da İran hedef alındı. Bu saldırılarla aslında bütün dünyaya ve özellikle Türkiye’ye ‘sıra size de gelecek’ mesajı veriliyor” dedi.

“NATO, HUKUKU DEĞİL HAYDUTLUĞU KORUYOR”

Kaya, NATO’nun İran’a yönelik saldırıya destek açıklamasına tepki göstererek, “NATO artık bir güvenlik örgütü değil, haydutluğu koruyan ve meşrulaştıran bir yapıya dönüşmüştür. Hukuk, adalet ve insani değerleri hiçe sayan bu anlayış karşısında sessiz kalmak tarihi bir hatadır” ifadelerini kullandı.

“MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN TESPİTLERİ HAKLI ÇIKTI”

İsrail’in Ortadoğu’daki yayılmacı planlarının yıllardır dile getirildiğini vurgulayan Kaya, şunları söyledi:
“Merhum Erbakan Hocamız, ‘İsrail laftan anlamaz, güçten anlar’ demişti. Bugün de görüyoruz ki şahsiyetli bir duruş sergilendiğinde İsrail paniğe kapılıyor. İran’ın füze saldırısı sonrasında Tel Aviv’in nasıl arabulucu arayışına girdiğini hep birlikte gördük. Bu durum, kararlılığın caydırıcılığını bir kez daha ispatladı.”

“İKTİDAR SOMUT ADIMLAR ATMAK ZORUNDA”

Kaya, Türkiye’nin gecikmeden atması gereken adımları şu şekilde sıraladı:

İncirlik Üssü’nün kapatılması,

Kürecik Radar Üssü’nün kapatılması,

Azerbaycan petrolünün Bakü-Ceyhan üzerinden İsrail’e aktarılmasının durdurulması.

Kaya, “İktidar artık kınama açıklamalarıyla vakit kaybetmemeli, somut adımlar atmalıdır. Eğer bu adımlar bugünkü iktidar tarafından atılmazsa, Ana Yol Partisi iktidarında İsrail’e ve ABD’ye anladıkları dilden cevap verilecektir” dedi.

“GAZZE VE KUDÜS İÇİN TARİHİ SORUMLULUK”

Gazze’de binlerce masumun katledildiğini hatırlatan Kaya, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Üçte ikisi kadın ve çocuk olan 55 binden fazla şehidimiz var. Yüz binlerce yaralı, sakat bırakılan kardeşimiz var. Bu insanlık dramına karşı sadece kınamak yetmez. Gazze ve Kudüs için somut adımlar atmak, Türkiye’nin ve tüm Müslüman ülkelerin tarihi sorumluluğudur.”