|
Tweet |
Açıklamasında asgari ücretin yalnızca ekonomik bir başlık değil, aynı zamanda toplumsal adaletin en önemli göstergelerinden biri olduğunu vurgulayan Kerimoğlu, “Bugün açıklanan asgari ücret, artan enflasyon ve hızla yükselen yaşam maliyetleri karşısında çalışanlara gerçek bir güvence sunmamaktadır. Bu rakam, geçim derdini hafifletmek yerine belirsizliği büyütmektedir” dedi.
“Geçim Şartları Masa Başından Belirlenemez”
Mardin’de ve Türkiye genelinde vatandaşların günlük yaşamda karşılaştığı ekonomik zorluklara dikkat çeken Kerimoğlu, gıda, kira, ulaşım ve enerji giderlerindeki artışın artık sürdürülemez boyutlara ulaştığını söyledi. Resmi verilerle vatandaşın mutfağı arasındaki farkın her geçen gün açıldığını belirten Kerimoğlu, “Asgari ücret, masa başında değil, sahadaki gerçekler dikkate alınarak belirlenmelidir. Bugün çalışanların büyük bir kısmı borçlanarak ayakta kalmaya çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Asgari Ücret, Yoksulluğu Önleyici Bir Düzeyde Olmalı”
Asgari ücretin en azından yoksulluk sınırına yaklaşan bir seviyede belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Kerimoğlu, vergi yükünün çalışanlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyledi. Kerimoğlu, “Çalışanın cebine girmeyen bir ücret artışının hiçbir anlamı yoktur. Vergi ve kesintilerle eriyen maaşlar, emeğin karşılığını yok etmektedir. Sosyal devlet anlayışı bunu kabul edemez” değerlendirmesinde bulundu.
“Sorunun Kaynağı Ekonomideki Güven Erozyonudur”
Ekonomideki temel sorunun yalnızca ücretler olmadığını dile getiren Kerimoğlu, güven vermeyen ve öngörülebilirlikten uzak ekonomi yönetiminin tüm dengeleri bozduğunu belirtti. Kerimoğlu, “Ücret artışları tek başına bir başarı hikâyesi gibi sunulamaz. Önemli olan, o ücretle bir ailenin insanca yaşayıp yaşayamadığıdır. Bugün bu soruya olumlu bir yanıt vermek mümkün değildir” dedi.
Açıklamasının sonunda DEVA Partisi’nin emek, adalet ve liyakat temelli ekonomi politikalarına dikkat çeken Kadir Kerimoğlu, çalışanların refahını merkeze alan kalıcı çözümler için mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, “Emeğin değersizleştirilmediği, çalışanların geleceğe güvenle baktığı bir Türkiye mümkündür. Bu sorumlulukla hareket etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.