![]() |
Tweet |
“GENEL BAŞKANIMIZA YÖNELİK SUÇLAMALAR, SİYASİ SÖYLEMLERİN YARGI YOLUYLA SUSTURULMASIDIR”
Başkan Karaman, davanın temelinde siyasi açıklamalar ve konuşmaların yer aldığını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“Sayın Özdağ, anayasal sınırlar çerçevesinde iktidarı eleştirmiş, kamuoyunu ilgilendiren meselelerde görüş bildirmiştir. Bu açıklamalar demokratik toplum düzeninde siyasetçinin doğal görevlerindendir. Ancak bugün bu eleştiriler, Cumhurbaşkanına hakaret gibi dayanaktan yoksun suçlamalarla cezai bir sürece dönüştürülmektedir.”
“10 EYLÜL TARİHİNE ERTELENEN DURUŞMA, ZAMAN KAZANMA VE GÜNDEM SAPTIRMA GİRİŞİMİDİR”
Karaman, görülen son duruşmada herhangi bir karar verilmemesini ve mahkemenin 10 Eylül tarihine ertelenmesini, siyasi gerekçelerle yapılmış bir oyalama taktiği olarak nitelendirdi:
“Yargı süreci adil, hızlı ve şeffaf yürütülmelidir. Ancak burada açıkça görüyoruz ki amaç yargılamak değil, siyasi faaliyetleri sekteye uğratmaktır. Bu karar, iktidarın içinde bulunduğu iç ve dış dengeleri korumaya yönelik siyasi bir hamledir.”
“SİYASİ İTTİFAKLARIN VE GİZLİ GÖRÜŞMELERİN GÖLGESİNDE BİR YARGI MEKANİZMASI KABUL EDİLEMEZ”
Hüseyin Karaman, iktidarın terörle mücadele iddiası altında yürüttüğü bazı görüşmelerin perde arkasında Zafer Partisi’ne yöneltilen yargı baskısının yer aldığını şu sözlerle dile getirdi:
“PKK ile yeniden kurulan müzakere zemini, kamuoyuna açıkça anlatılmamakta; bu süreç eleştiren tek ses olarak kalan Zafer Partisi susturulmak istenmektedir. Bu yargılamaların temelinde, partimizin kararlı duruşunu etkisizleştirme niyeti olduğu açıktır.”
“ZAFER PARTİSİ GERİ ADIM ATMAYACAK, ADALETİN TESİSİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEKTİR”
Açıklamasının sonunda Karaman şu mesajı verdi:
“Bizler, Genel Başkanımızın yalnız olmadığını buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Zafer Partisi, susturulamaz. Partimiz, millet iradesini temsil eden ve hukuk içinde kalarak meşru eleştiri hakkını kullanan bir siyasi harekettir. Bu haklı duruşu sonuna kadar savunacağız.”