Milletvekili Yüksel, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin anayasal konumunun korunması gerektiğini, yasama yetkisinin yalnızca sayısal çoğunlukla değil, nitelikli müzakere ve toplumsal uzlaşıyla işlerlik kazanabileceğini vurguladı:
“Kanun tekliflerinin hızla geçmesi, yasama kalitesini artırmaz. Meclis’in asli görevi, halk adına denetlemek ve gerektiğinde yürütmeye karşı denge oluşturmaktır. Bu rol zayıfladığında, demokratik meşruiyet sorgulanır hâle gelir.”

“EKONOMİDE GÜVEN KAYBI, POLİTİKA TUTARLILIĞIYLA GİDERİLEBİLİR”

Yüksel, ekonomik göstergelerle vatandaşın yaşam koşulları arasında belirgin bir farklılık olduğunu belirterek, politika uygulamalarında öngörülebilirlik ve istikrar ihtiyacına dikkat çekti:
“Fiyat istikrarı sağlanmadan, gelir adaleti iyileştirilmeden ve üretim kapasitesi artırılmadan yapılan kısa vadeli müdahaleler geçici etkiler yaratır. Ekonomik güvenin yeniden tesisi için şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışı elzemdir.”

“YARGI TARAFSIZLIĞI, HUKUK DEVLETİ İLKESİNİN TEMELİDİR”

Yüksel, hukuk sisteminin siyasi müdahalelerden uzak, bağımsız yapısını koruması gerektiğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Adalet, yalnızca mahkemelerde değil, kamu vicdanında da yer bulmalıdır. Yargının tarafsızlığını zedeleyen her yaklaşım, toplumsal huzura zarar verir. Bu nedenle yargının, siyasi tartışmalardan uzak tutulması, devletin itibarı açısından hayati öneme sahiptir.”

“YENİDEN REFAH PARTİSİ, İLKE VE SORUMLULUK TEMELLİ SİYASET ANLAYIŞINI TEMSİL ETMEKTEDİR”

Açıklamasının sonunda Yüksel, partisinin yaklaşımını şu şekilde özetledi:
“Yeniden Refah Partisi olarak bizler, sadece eleştirmekle değil, çözüm sunmakla da mükellef olduğumuzun bilincindeyiz. Temel önceliğimiz; adaletin tesisi, gelir dağılımında denge, üretim odaklı kalkınma ve toplumsal uzlaşmadır. Türkiye’nin bu çerçevede yeniden inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz.”