![]() |
Tweet |
Onat, son yıllarda siyaset dilinin kutuplaştırıcı bir zemine oturduğunu ve bunun en büyük kaybının toplumsal birlik olduğunu vurgulayarak,
“Millet, güvenmek istiyor. Kutuplaşmanın değil, uzlaşmanın sesi yükselmelidir. Devletin görevi, ayrıştırmak değil, birleştirmektir. Biz Saadet Partisi olarak, siyaseti rekabet değil, sorumluluk alanı olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ekonomi, Vicdan ve Ahlakla Yönetilmelidir
Selçuk Onat, ekonomik sıkıntıların temelinde adaletin ve üretim ahlakının zayıfladığını belirterek şunları söyledi:
“Ekonomi, sadece rakamların değil, vicdanın da alanıdır. İnsan emeği değersizleştiğinde, toplumun direnci kırılır. Enflasyonun gerçek sebebi, üretimin değil tüketimin teşvik edilmesidir. Bizim mücadelemiz, alın terinin değerini koruma mücadelesidir.”
Onat, refahın yalnızca sermaye çevrelerine değil, her vatandaşa ulaşması gerektiğini vurgulayarak, “Gerçek kalkınma, adil paylaşım ile mümkündür. Üretimin, emeğin ve ahlakın merkezde olduğu bir düzen kurulmadıkça huzur kalıcı olamaz.” dedi.
Siyaset, Gerçeği Savunma Cesaretiyle Yapılmalıdır
Saadet Partisi’nin çizgisini “hakikati savunma hareketi” olarak tanımlayan Onat, siyaset anlayışlarının şahıslara değil değerlere dayandığını ifade etti:
“Bizim anlayışımızda siyaset, makam için değil, doğruyu söylemek için yapılır. Bugün Türkiye’nin ihtiyacı, korkmadan konuşan, yanlış karşısında susmayan bir duruştur. Saadet Partisi, bu duruşun temsilcisidir.”
“Yaşanabilir Bir Türkiye” İçin Umut ve Kararlılık Mesajı
Konuşmasının sonunda kararlılık mesajı veren Onat, “Biz günü kurtarmaya değil, geleceği onarmaya talibiz. Adaletin tesis edildiği, liyakatin esas alındığı ve herkesin huzurla yaşadığı bir Türkiye hayal değil; ahlaklı kadroların emeğiyle gerçekleşecek bir gerçektir.” dedi.