![]() |
Tweet |
“İnfaz Yasası, Adalet Mekanizmasını Sarsacak Şekilde Ele Alınmamalı”
Tekin Yılmaz, infaz yasasına dair henüz Meclis’e sunulmamış bir tasarı üzerinden spekülasyon yapılmasının hukuki süreçlere zarar verdiğini belirtti:
“Bir ülkenin infaz rejimi, toplumsal adaletin doğrudan yansımasıdır. Cezaevlerindeki yoğunluk bir krizdir; ancak bu krizin çözüm adresi, suçu küçümsemek değil, sistemi güçlendirmektir. Özellikle organize suçlar, çocuk istismarı, uyuşturucu ticareti gibi suçlarda affa ya da ceza indirimi gibi uygulamalara gidilmesi, yalnızca adalet duygusunu değil, sosyal düzeni de zedeleyecektir.”
“Ümraniye’de Gençlerin Uyuşturucuya Sürüklenmesi, Sessiz Bir Toplumsal Çöküştür”
Yılmaz, İstanbul’un pek çok ilçesinde olduğu gibi Ümraniye’de de gençlerin uyuşturucu tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ve bu konuda ciddi bir kamu politikası eksikliği yaşandığını belirtti:
“Uyuşturucu bağımlılığı artık yalnızca bireysel bir sorun değil, bir güvenlik ve gelecek meselesidir. Aileler çocuklarını kaybetme korkusuyla yaşıyor. Rehabilitasyon politikaları yetersiz, önleme stratejileri ise dağınık. Gençleri koruyacak, eğitim ve istihdamla destekleyecek adımları içermeyen hiçbir sosyal politika çözüm üretemez.”
“Anayasa Değişikliği Toplumun Ortak Vicdanını Yansıtmalıdır”
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Yılmaz, herhangi bir anayasa değişikliğinin kişiye özel olmaması gerektiğini vurguladı:
“Bugünkü anayasa defalarca yamalanmış, temsil yeteneği azalmış bir metindir. Elbette köklü bir anayasa ihtiyacı vardır. Ancak bu ihtiyaç, yalnızca bir makamı güçlendirmek ya da siyasi avantaj sağlamak amacıyla gündeme gelmemelidir. Yeni anayasa; kuvvetler ayrılığını güvence altına almalı, yasama organını güçlendirmeli ve yargı bağımsızlığını mutlak surette sağlamalıdır. Anahtar Parti olarak, bu temel ilkeleri önceleyen her anayasal reformun arkasında dururuz.”
Tekin Yılmaz, açıklamasının sonunda adalet ve güven kavramlarının siyasi değil, insani bir sorumluluk olduğunu ifade etti:
“Siyasi iktidarlar gelip geçer; ancak devletin hafızasında yer edecek olan, topluma verdiği adalet duygusudur. Bu ülkenin gençleri adaletin sağlandığı, liyakatin hâkim olduğu bir Türkiye’de yaşamak istiyor. Anahtar Parti olarak, bu seslere kulak veren ve çözüm üreten bir siyasi anlayışı savunuyoruz.”