Tekin Yılmaz, özellikle büyükşehir ilçelerinde yaşayan dar ve orta gelirli ailelerin alım gücünün gün geçtikçe düştüğüne dikkat çekti:
“Kira, fatura ve gıda masrafları karşısında maaşlar her ay biraz daha değersizleşiyor. Asgari ücretle geçinmek, emekli maaşıyla ayakta durmak artık mümkün değil. TÜİK’in açıkladığı veriler, mutfaktaki yangını görmezden geliyor. Ancak sokak, pazar ve halk bu gerçekliği acı şekilde yaşıyor.”

“Sistem Değişmeden Geçim Değişmez”

Yılmaz, ekonomi yönetiminde yapılan isim değişikliklerinin sorunları çözmediğini, çünkü mevcut yapının halktan kopuk olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Her ekonomik krizde vitrin değişiyor, ama içerik aynı kalıyor. Bakanlar, kurullar değişiyor ama sorunların kaynağı olan sistem değişmiyor. Anahtar Parti olarak biz, sorunun kişisel değil yapısal olduğunun farkındayız. Adaletli bir vergi sistemi, üretim odaklı ekonomi ve kamusal denetimin tesis edilmesi şarttır.”

“Sosyal Devletin Varlığı Hissedilmiyor”

Yılmaz, devletin asli görevlerinden biri olan sosyal güvence ve adil refah dağılımının yok sayıldığını, özellikle dar gelirli mahallelerde derin bir umutsuzluk oluştuğunu belirtti:
“Aile destekleri yetersiz, eğitim ve sağlık masrafları halkın omuzunda yük olmaya devam ediyor. Gençler işsiz, kadınlar güvencesiz, yaşlılar çaresiz bırakılıyor. Devletin sosyal sorumluluğu salt yardım paketleriyle değil, kalıcı ve sürdürülebilir politikalarla hissedilmelidir.”

Tekin Yılmaz, Anahtar Parti’nin sadece eleştiren değil, çözüm sunan bir anlayışla hareket ettiğini ifade ederek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Anahtar Parti; şeffaflık, liyakat, katılımcı yönetim ve insani kalkınmayı esas alan bir vizyonla Türkiye’nin her köşesinde olduğu gibi Ümraniye’de de yükseliyor. Biz; halkı, hakkı ve hakikati esas alıyoruz. Sorunları geçici çözümlerle değil, köklü bir değişimle aşacağız. Çünkü bu ülkenin anahtarı milletin elindedir. Biz sadece o kapıyı açmaya geliyoruz.”