Ayaz, “Fenerbahçe’nin şampiyonluk hasreti artık bir istatistik değil, bir kültüre dönüştü. Her sezon aynı umut, aynı başlangıç ve aynı hayal kırıklığı yaşanıyor. Çünkü ne kulüp yapısında bir yenilenme var ne de zihniyette bir devrim” sözleriyle tabloyu özetledi.

“ZİHNİYET DEĞİŞMEDEN ZAFER GELMEZ”

Bekir Ayaz, Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumu Türkiye’nin genel yapısıyla da kıyasladı:
“Nasıl ki CHP yıllardır iktidar sözcüğüne mesafeli bir geleneği sürdürüyor, Fenerbahçe de şampiyonluk kavramına aynı mesafede yaşıyor. Her iki yapının da ortak sorunu, değişimi kabullenmekte geç kalmaları. Dünya futbolu dönüşüyor, rekabet sertleşiyor ama bazı kurumlar hâlâ geçmişin gölgesinde kalmayı erdem sanıyor.”

“BU ARMA FEDAKÂRLIK VE LİYAKAT İSTER”

Ayaz, kulübün yeniden şampiyonluk yoluna girebilmesi için yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini vurguladı:
“Fenerbahçe, kadro kalitesiyle değil, zihinsel dönüşümüyle şampiyon olabilir. Bu camia, büyük bir sevdanın adıdır; ama sevda tek başına yetmez. Strateji, akıl ve liyakat olmadan bu gemi limana varamaz. Fenerbahçe bugün generali çok, askeri az bir takım görünümünde. Oysa bu arma liderlik kadar fedakârlık da ister.”

“ŞAMPİYONLUK ADİL VE VİZYONER YÖNETİMLERİN DOĞAL MEYVESİDİR”

Ayaz, açıklamasının sonunda futbolun da yönetim etiğiyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti:
“Fenerbahçe taraftarı yalnızca kupa değil, adalet, liyakat ve inanç istiyor. Şampiyonluk bir sonuçtur; doğru yönetimin, şeffaflığın ve vizyoner bir yapının doğal meyvesidir. Aynı dallar, aynı hatalarla artık meyve vermiyor. Değişim kaçınılmaz. Bazen en büyük zafer, önce değişimi kabullenmekle başlar.”

Bekir Ayaz, sporun sadece saha içinden ibaret olmadığını, kulüp yönetimlerinin toplumsal liderlik sorumluluğu taşıdığını vurgulayarak “Samandıra’ya yeniden ruh, karakter ve adalet lazım” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.