![]() |
Tweet |
“Bugün Beyoğlu sokaklarında yürürken, bir yanda israf, diğer yanda yoksulluk var. Aynı caddede zenginliğin parıltısı ile yoksulluğun sessizliği yan yana duruyor. Bu çelişki, adaletin değil dengesizliğin resmidir.”
Bozyokuş, hükümetin sık sık tekrarladığı “yastık altı altın” çağrılarına da değinerek, bu söylemin halkın sisteme duyduğu güvenin kaybolduğunu açıkça gösterdiğini söyledi:
“Vatandaş, parasını sisteme değil yastığının altına koyuyorsa sorun halkta değil, yönetimdedir. Güvenin olmadığı yerde yatırım da olmaz, üretim de olmaz. Yastık altındaki altını değil, ekonomiye duyulan güveni kazandırmak gerekir.”
“Kentlerdeki Görünmeyen Yoksulluk Derinleşiyor”
Yılmaz Bozyokuş, Beyoğlu’nda ve genel olarak büyükşehirlerde yoksulluğun görünmez hale geldiğini, ancak etkilerinin her geçen gün ağırlaştığını vurguladı:
“Kira, gıda ve ulaşım maliyetleri altında ezilen milyonlar var. Artık insanlar temel ihtiyaçlarını bile planlayarak alıyor. Bu tabloyu değiştirmek için sadece ekonomik değil, insani bir dönüşüm gerekiyor. Herkesin eşit fırsata sahip olmadığı bir toplumda kalkınmadan bahsetmek mümkün değildir.”
Bozyokuş, Anahtar Parti’nin yoksullukla mücadele anlayışını şu sözlerle özetledi:
“Anahtar Parti, yoksulluğu yönetmek için değil, ortadan kaldırmak için var. Biz; emeğe değer veren, adalet temelli bir ekonomik sistemi savunuyoruz. Yoksulluğu bitirmenin yolu, üretimi liyakatle buluşturmaktır. Çünkü biliyoruz ki adaletin olduğu yerde yoksulluk değil, refah yeşerir. Biz, o refahın kapısını açacak anahtarı taşıyoruz.”