![]() |
Tweet |
“ENGELLİLİK, SADECE BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL BİR BAŞLIK OLARAK ELE ALINMALI”
Karakurt, açıklamasında engelliliğin yalnızca bireysel bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Fiziksel çevreden sosyal tutumlara kadar birçok unsurun, bireylerin yaşamlarını doğrudan etkilediğini ifade ederek, “Toplumsal yapının tüm bileşenlerinde erişilebilirlik ve kapsayıcılık ilkesi benimsenmelidir” dedi.
“FİZİKSEL VE SOSYAL ENGELLERİN KALDIRILMASI ORTAK SORUMLULUKTUR”
Karakurt, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemelerin yalnızca teknik altyapıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, toplumsal bilinç düzeyinin de bu süreçte belirleyici olduğunu belirtti. Kamusal alanlarda erişilebilirliğin artırılması, istihdam ve eğitim fırsatlarının geliştirilmesi gibi konuların yalnızca belirli kurumlara değil, tüm topluma ait bir sorumluluk olduğunu dile getirdi.
“TEMSİL MEKANİZMALARI KATILIMI ÖNCELEMELİDİR”
Ali Karakurt, engelli bireylerin karar alma süreçlerinde daha görünür ve etkili hale gelmesi gerektiğine işaret ederek, “Katılımcı yaklaşımlar, sağlıklı toplumsal yapıların temelidir. Engelli bireylerin, kendi yaşamlarına dair kararlarda söz sahibi olması, demokratik işleyişin ayrılmaz bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“DUYARLILIK DEĞİL, SÜREKLİLİK ESAS OLMALIDIR”
Karakurt, yalnızca belirli gün veya haftalarda değil, yılın her döneminde sürdürülebilir ve ölçülebilir adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, Engelliler Haftası’nın, toplumsal farkındalığı artırmanın ötesinde, kalıcı çözümlere odaklanan bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Açıklamasının sonunda Karakurt, engellilik alanında faaliyet gösteren tüm kişi ve kurumların çalışmalarını takdirle karşıladıklarını belirterek, herkesin eşit yaşam hakkına sahip olduğu bir toplumsal düzenin inşası için ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi.