“ŞİDDETİN KÖKÜNDE EŞİTSİZLİK DÜZENİ VAR”

Ayça Çağlar, kadına yönelik şiddetin münferit olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Kadına yönelik şiddetin kökünde ne yalnızca öfke patlaması vardır, ne de ‘ani bir an’. Şiddetin temeli; kadını ikinci plana iten, emeğini görünmez kılan, karar mekanizmalarından dışlayan ve itaat etmeye zorlayan eşitsizlik düzenidir. Bu düzeni değiştirmeden hiçbir kadının güvende olamayacağını biliyoruz.”

“MÜCADELEMİZ SADECE ŞİDDETE DEĞİL, ŞİDDETİ ÜRETEN SİSTEME KARŞIDIR”

CHP Ankara Kadın Kolları olarak verdikleri mücadelenin çok daha geniş bir zemine dayandığını belirten Çağlar, “Bu mücadele, yalnızca yaşanan kayıplara değil; o kayıpları mümkün kılan eşitsizlik iklimine karşıdır. Biz, kadınların yaşam hakkını korumak için bu düzeni değiştirmek zorunda olduğumuzu biliyoruz.” dedi.

“BU YÜRÜYÜŞ, KADINLARIN DİRENİŞİNİN VE DAYANIŞMASININ SESİDİR”

25 Kasım öncesinde Başak Gürkan’ın ailesiyle yan yana yürümenin anlamının büyük olduğunu ifade eden Çağlar, “Bu yürüyüş, ‘Ölmek istemiyoruz’ diyen kadınların sesidir. Bu yürüyüş, ‘Hesap soracağız’ diyen milyonların iradesidir. Bu yürüyüş, kadınların direnişinin ve dayanışmasının yürüyüşüdür.” değerlendirmesinde bulundu.

“HİÇBİR KADININ HAYATI TEHDİT ALTINDA OLMAYANA DEK MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Ayça Çağlar, açıklamasını güçlü bir kararlılıkla sonlandırdı:
“Eşitliği sağlayana kadar, hiçbir kadının hayatı tehdit altında olmasın diye yan yana durmaktan, omuz omuza yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Kadınların yaşam hakkını savunmak, bu ülkenin geleceğini savunmaktır.”

Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Kadın Kolları, 25 Kasım kapsamında yürüttüğü etkinlikler ve dayanışma çağrılarıyla mücadelesini sürdürüyor.